Contentus aklı, fikri ve gözüyle 2017 içerik trendleri

Contentus Aklı, Fikri ve Gözüyle 2017 İçerik Trendleri

Dijital pazarlamadan ev dekorasyonuna, her sene “Yeni yılda neler trend olacak?” içerikleri ekranlarda boy gösteriyor. Sonuçta dünyamız kendine yakışanı yaptı, 365 günü dolduracak şekilde döndü, biz de yerimizde sayacak değiliz.

İçerik pazarlaması trendleri yazılarına baktığımızda, sanki her sene çok da farklı bir şey söylenmiyormuş hissine kapılırız. Çünkü 2016’da da mobil önemliydi, görsel ve video kullanımı bu sene artacak dendi veya işin sırrı storytelling’de gizliydi. Öyleydi de. Fakat asıl konu, bu alanlarda gelinen nokta ne, gidişat ne yöne kayıyor, hangi geliştirmelere ihtiyaç var?

2017 içerik trendleri neler, Contentus olarak biz neler yaptık ve 2017’de bizce olması gerekenler nasıl şeyler, başlıyoruz:

Native advertising

“Doğal reklam olarak” Türkçeleştirilen native advertising, sponsorlu içerik olarak da bilinen ücretli içerikler olarak özetlenebilir. Blog yazısından infografiğe, içeriklerin satın alınması ve farklı mecralarda yayımlanması mantığına dayanan native advertising, kokutmadan reklam yapmanın etkili bir yolu. Çünkü hedef kitlenin ilgisini direkt olarak çekiyor, sıkmıyor, fayda sağlıyor ya da keyif veriyor.

Native advertising nasıl yapılır, iki ana başlık altında toplayabiliriz:

  • Tool’larla,
  • Mecraya özel sponsorlu içerik üreterek.

Contentus olarak biz native advertising yaptık mı, böyle şeyler yaptık:

FIT Solutions için Onedio’da sponsorlu içerik ürettik.

 

 

Pegasus için hazırladığımız Avrupa Futbol Şampiyonası infografiği, hem Pegasus’un blog’unda hem de Socrates Dergi’de yayımlandı.

Engageya tool’u ile aynı içerik, native advertising’e uygun olacak şekilde farklı mecralarda da boy gösterdi.

Mobil

Her sene “Bu sene mobilin yılı.” dense de, markaların proje tamamlama süreçleri uzun sürdüğünden ya da “Video maliyetli, şimdilik kalsın.” açıklaması nedeniyle mobile uyumlu sitelerin yapılması, bahsi geçen trendlerin çok arkasında kalabiliyor. “Mobile uyumlu” ifadesi bu sene daha da genişletilmiş olacak. Web sitesindeki içerikleri mobile uyarlamaktan çok CTA butonlarından başlıklara, mobil için özel içerik üretilecek. Bunu yaparken de içeriği kuşa çevirip boşaltmamak lazım tabii. Zira birçok siteye mobilden girdiğinizde “Web sürümüne geç” tercihi ile ilerleme ihtiyacı hissediyoruz. Hislerimiz ayrılık temalı olmamalı. 2017’de tüm sevenler kavuşsun.

Video

2017’de video pazarlaması, canlı yayın ve 360 derece videolarla birlikte daha da hız kazanacak. Video izlemeyi seviyoruz, bu net. Özellikle de 360 derece videolar asla göremeyeceğimiz süreçleri “etraflıca” göstererek yepyeni bir deneyim sunduklarından bundan dönüş artık kaçınılmaz.

Örneğin GittiGidiyor’un blog’unda bizim hazırladığımız içeriklerle eş bağlamda videolar da çekiliyor. Bu şekilde hem blog yazıları hem de videolarla içerikler desteklenmiş oluyor.

 

ikinciyeni.com blog’unda da third party ajanslarla çalışarak markanın verdiği hizmetlere dair videolar çekilmesini sağlıyoruz.

Mailing

E-posta pazarlamasında kişiselleştirme, son yıllarda olduğu gibi 2017’de de trend olacak. Ayrıca yapay zekâ ve machine learning (matematiksel ve istatistiksel yöntemlerle mevcut verilerden çıkarım yapan paradigma) uygulamaları rastgele mail göndermeleri, dolayısıyla hem markalar için “Neden açmıyorlar bizim gönderdiğimiz mail’leri?” hem de kullanıcılar için “Mail kutum=mahallenin konteyneri” gibi şikâyetleri azaltılmış olacak.

Mesela Volkswagen’in “Refresh Your Mail” mottosuyla attığı mail’ler çok başarılı. Ki 2016 Annual Webby Awards’ta “Advertising & Media” kategorisinin “Email Marketing” alt kategorisinin de ödülünü almış zaten. Mail’de 1950-60-70 yıllarına ait minibüslerinin broşürleri var. Mail’in sonunda sayfayı refresh etmenizi söylüyorlar. Refresh’e basınca eski broşür, 2016 model Transporter’ın broşürüne dönüşüyor. Refresh etmek bu kadar kolay diyorlar.

 

Yine Eye Tracking Test, A/B testleri, segmentasyon gibi yöntemlerle mail’ler ölçümlenecek. Kim neyi ne kadar tıkladı, link yönlendirmesi varsa insanlar yönlendi mi, bunlar bilinecek. Rastgele değil; şuurlu mailing yapılacak.

E-ticarette mobil ödemeler 2017’de gelen kutularına daha fazla düşeceğinden, tek dokunuşla ödeme yapılmasını sağlayan yazılımlar artacak.

Modüler tasarımı daha fazla göreceğiz. Geçen sene 50-150 kelime arası “İyidir.” denilirken bu sene daha kısa metinler olacak gibi.

Samimi ton yine daha fazla olacak. Bu konudaki en büyük handikap, her markaya bu samimiyeti uygulamaya çalışmak. Oysaki her şeyden önce marka kimliğine uygun içerik üretmek gelir. Mesela bakın biz MINI için daha enerjik, Jaguar için daha ciddi iletişim tonu olan mailing’ler hazırlıyoruz.

Basılı dergiler

Dijital pazarlamadaki mecra ve oyuncu fazlalığı karmaşaya da neden oluyor.  Eski kafa olarak görülen basılı dergiler tam da bu yüzden 2017’de iyi bir çıkış yapabilir. Örneğin Airbnb, Airbnbmag adlı bir dergi çıkarıyor. Kullanıcıların ve hizmeti verenlerin üretecekleri içeriklerin yer aldığı dergi Airbnb evlerine dağıtılıyor. Tüketicilerin de dahil olabilecekleri bir iş olması bakımından etkili bir iş.

Influencer marketing

“Sosyal medyada ünlü olan birine verelim parayı, yapsın tanıtımımızı.” şeklinde algılanabilen influencer marketing, 2017’de yine revaçta olacak. Doğrusu nasıl yapılır, yanlışı nasıl da antipatik olur, yazmıştık.

Son günlerde Socialmum adıyla bilinen, psikolog olduğunu iddia ederek insanlara tavsiyeler veren, markaların reklamlarını yapıp etkinliklerin “aranılan yüzü olan” Çağla Düvenci Sönmez’in Psikoloji Bölümünden diplomasının olmadığının ortaya çıkması, influencer marketing’de iyi araştırma yapmanın önemini bir kez daha göstermiş oldu. Popüler ve bol takipçili olmak değil yani olay. Sadece markaya veya ürünlere uygun influencer bulan ajanslar bile var artık. Yani bu böylesi önemli bir konu.

2017’de içerik pazarlamasında bu yöntemleri kullanmayanlar ağlayacak

Hangi mecralarda nasıl parlamalar ve patlamalar olacağından bahsettik. Şimdi gelelim yöntemlere.

Kişiselleştirme

Beğenilmek, ilgi görmek, sevilmek sadece insanlar için değil; içerikler için de büyük ihtiyaç. Bu yüzden kişiselleştirme, hem markalara hem de tüketicilere fayda sağlıyor. Yani hedef kitlenin ihtiyaçları, ilgi alanları ne kadar çok bilinirse üretilen içeriğin kitle tarafından sevilerek tüketilmesi de o kadar fazla oluyor. Son yıllarda bu konu hakkında ciddi bir uyanış oldu, 2017’de de bunun âlâsı olacak. Kişiselleştirme sadece mevcut durum için değil; gelecekte üretilecek başarılı içeriğin öngörüsünü sağlaması bakımından da önemli.

İnsanların gerçekten ihtiyacı olan veya ilgilerini çekebilecek içerikler için de veri toplamanın ve analizlerin yapılması önemli. 2017’de de daha çok davranışsal veriler kullanılacak. Bakın, mesela biz Dalin’in marka algısı ile ilgili veri toplamak için Poltio’da çeşitli anketler düzenlemiştik.

Kişiselleştirmenin önemi, gerçek ihtiyaçlara cevap vermesiyle yakından ilişkili olduğundan segmentasyon yapılarak içerikleri hedef kitlelere ulaştırmak çok önemli. Örneğin e-ticarette “Sepetinizdeki ürünleri unuttunuz mu?”, “Bakın geçen telefon almıştınız, şu telefon kılıfları %20 indirimde, düşünmez misiniz?” gibi mail’ler etkili. Daha yeni telefon almış birine “Şu telefonlarda indirim var, gördünüz mü?” mail’leri göndermek… Bir şey demiyoruz. Bu arada e-ticaret demişken “önce dene” trendi de çok şekil.

Data toplama ve ölçümleme

Kişiselleştirmeyi yapabilmek için data toplamanın ne kadar önemli olduğundan yukarıda bahsetmiş olduk aslında. Neye göre belli bir gruptaki hedef kitlenin ilgisini çekecek içerik üreteceksin? Elindeki datalara göre. Data ile kanka olan bir diğer önemli yöntem ise elbette ölçümleme. Yapılan analizler, tıklanma oranları, testler içeriğin ne kadar amacına ulaştığının kanıtı. 2017, içerik pazarlaması adına yapılan her şeyin datalarla desteklendiği bir yıl olacak.

Mesela biz ikinciyeni.com’un blog’unda neden ve nasıl başarılı olduğumuzu grafiklerle, örneklerle, ince ince burada anlattık.

Storytelling

“Reklam gibi olmayan reklam” için neler yapılmıyor ki. Son yıllara damgasını vurup vurduğu yerde çiçekler açtıran storytelling; mesajı, ürünün ya da marknın tanıtımını hikâyeleştirerek anlatma biçimi. 2017’de dünya daha fazla hikâyeli bir yer olacak. Storytelling’de insanlar bir anda reklamlara maruz kalmıyor, bir akış içinde hikâyenin parçası oluyor. Üstelik duygusal olarak etkilenip bağ kurdukları bir hikâye orataya çıkınca da tadından yenmiyor.

Niş içerikler

Dergilerde, blog yazılarında, hatta tüm mecralarda niş içerikler 2017’de önem kazanacak. Çünkü lifestyle adı altında çok fazla iş yapıldı ve hepsi artık birbirine benziyor. Markaların kendi alanlarını sahiplendikleri niş içeriklere sahip platformlar yaratmaları önemli. Örneğin biz iyzico’nun blog’unda ödeme sistemlerinden, e-ticaretten, uluslararası ticaretten ve girişimcilikten bahsediyoruz. Gerçekten hedef kitlenin bilgi alacağı içerikler yaratarak markanın profesyonel algısını güçlendiriyoruz. Konuyla ilgili (b)ilgi sahibi insanların takip ettiği bir platform olmasının arkasında da bu var.

Contentus 2017’de Neler Olsun İstiyor?

Şimdiden teşekkürler Noel Baba.

  • İçerik sadece yazı demek değil. Görselin gücü suyu hürmetine, stok görsellerini kullanmak yerine markalar kendi görsellerini/tasarımlarını üretsin. Tipsiz içerikleri görmek istemiyoruz; stok görsellerini doğru düzgün seçin demiştik daha önce. Şimdi çıtayı daha da yükselttik. En azından stok görseli alınca üzerine bir şeyler eklensin, bir müdahel edilsin.
  • Videolar için yazılan metinlerde “Bakın videoda şunlar anlatılıyor.” türünde uzun açıklamalar yazılmasın. Çünkü zaten video çekilmiş, ayrıca videonun metnini yazmak da nesi? Merak uyandıracak kısa bir metinle videoları tıklatmak daha olası.
  • İnfografikler hareketlensin, interaktif olsun. Sene olmuş 2017! (Bu cümleyi kurmak için pusuda bekliyorduk.)
  • E-ticaret sitelerinde anahtar kelimelerin yığıldığı ürün ve kategori metinleri yerine, ürünün kullanım alanlarına dair püf noktalarına, rehber niteliğindeki içeriklere yer verilsin.
  • Uzun zaman önce üretilen içerikler güncellensin. Zaten 2017’de daha fazla içerik yerine daha kaliteli ve doyurucu içerik üretilecek. Biz ikinciyeni.com’un blog’unda ürettiğimiz hacmi yüksek içerikleri, performanslarını arttırmak için zenginleştiriyoruz örneğin. Bu hem SEO hem de güncel/faydalı bilgiyi doyurucu bir şekilde vermek açısından önemli.
  • Her marka “lifestyle” içerik üreterek sempatik olmaya çalışmasın. Kendi alanını sahiplensin, niş içerikler üretsin. iyzico’da yaptığımız gibi, yukarıda bahsettik.
  • “Biz içerik ajansıyız, sadece blog yazarız ya da web sitesi güncelleriz.” mantığından kurtulunsun. Gördüğümüz gibi artık her şey birbiri ile iç içe ve bağlantılı. Yazılım, PR ve tasarımın içeriğe etkisi çok fazla. 2017’de analiz yapabilen e-posta pazarlamacısı, SEO tool’larını çok iyi kullanan içerik yazarları, augmented reality’den anlayan stratejistler gibi çapraz eğitimli ve yetenekli kişiler başarılı olacak.

Bir markanın tüm mecralarında aynı dili konuşması, marka kimliği açısından çok önemli. Örneğin biz Pegasus’un sadece blog içeriklerini değil; 6000-7000 kelimeyi bulan ayrıntılı şehir rehberlerinden sıkça sorulan sorularına, sosyal medyada kullanıcı yorumlarına verilecek cevaplardan tanıtım görsellerine ve banner’larına, farklı mecralardaki içeriklerini de üretiyoruz.

Gördüğün gibi 2017, biz hazırız. Hadi hepimize hoş gel!