(Beylik laflarla giriş yapmak gibisi yoktur. Dikkat çeker ve yazının devamını okutmak için denenebilir.)
Toplumumuzdaki en büyük sorunlardan biri, herkesin her işten anlıyor olmasıdır. Kahvede bir futbol maçı izlerken herkes takımın teknik direktörüne telepatik yollarla akıl verir, bozulan su tesisatını kıra döke yenilemeye çalışır ve daha bir sürü şey. Oysa toplumların gelişmesindeki ilk kural, iş bölümü yapmak ve her işi ehline bırakmaktır.
Aynı yaklaşımı bol sıfırların döndüğü iş dünyasında görmek ise Batı’nın ilmini değil de ahlaksızlığını aldığımıza güzel bir örnek. Geliştiği varsayılan toplumlarda şirketlerin her departmanları ve her projeleri, o işte uzmanlaşmış ya da kuru kalabalıklardan daha fazla tecrübe sahibi insanlara bırakılır. Aslında bu kadar uzun bir girizgaha gerek yok. Sözün özü şu: Metinleri metin yazarlarına bırakın.
Kafanızı çevirdiğiniz her yerde karşınıza çıkan metinleri, o işte uzman birileri oluşturuyor ki aklınızda yer ediyor, satışlarınız etkileniyor ya da markanızın bilinirliği artıyor. Daha az gerekli kalemlere yapılan büyük yatırımlara rağmen kurumsal web sitelerinin, kampanya reklamlarının ya da ürün tanıtımlarının amatör yaklaşımla yapılıyor olması, “Nerede hata yaptık?” sorusuna muhatap olmanın yollarından biridir.
Metin Yazarlarına Ölüm!
İyi bir metin yazarı ukaladır, çokbilmiştir, kibirlidir, burnu havadadır, şımarıktır, nazlıdır ya da siz nasıl tanımlıyorsanız öyledir. Bu özelliklerinin tamamı savunulacak gibi olmasa da yazarın haklı olduğu yanlar da mevcuttur. Çünkü yazacağı kampanya ya da ürün ile ilgili okur, okur, okur, bazen onlarca farklı kaynağa bakmadan kalem oynatmaz, dilin inceliklerini bilir, gözlem yapar, hedef kitleye hitap gücü yüksektir, en zor görüneni en basite çevirebilir. Eh bunların karşılığında da biraz saygı bekler.
Evde iki yumurta kıran herkesin Ümit Usta olmadığı gerçeği gibi her eli kalem tutan da yazar değildir. Ümit Usta’nın popüler olduğu yıllarda her kanalda benzerleri ortaya çıksa da hiçbiri istenen başarıyı yakalayamamış ve zaman içinde programların çoğu yayından kaldırılmıştı. Şirketler de belki mükemmel olan ürünlerini duyurmak için kendi içlerinde göstermelik çözümler üretmeye ve maliyetlerin en düşüğünü kısmaya karar verdikleri zaman, başarısız olmaya ve imajlarını zedelemeye başlarlar. Acemice oluşturulan cümleler, güncellenmeyen web siteleri ve anlaşılmaz metinlerin getirisi, götürüsünden fazla değildir.
Burası Mezopotamya, Burada Reklam Tarihle Yaşıt
Reklamcılıkta belli kurallar vardır. Tamam, burası belki Mezopotamya değil ve çiğnenen her kuralın sonu felaket olmayabilir ama her iyi fikir bulan kişiden iyi bir reklamcı çıkması beklenemez. Önemli olan bulunan fikrin en doğru şekilde sunulmasıdır. Aklınıza gerçekten de enteresan bir fikir gelmiş olması, sizi ne reklamcı yapar ne de metin yazarı. Sadece olumlu tepkilerin verildiği ilk 15 dakikada bir reklamcı ya da metin yazarı olursunuz. Daha fazlası için birikim, gözlem gücü ve birazdan fazla yetenek gerekir.
Tabii şu da bir gerçek ki bazı metin yazarları ve reklamcılar, boş zamanlarında atom parçalıyormuş edasıyla süzülür etrafınızda. Bu gibi durumlarda sakin olun ve elinizdeki kalemi yavaşça yere bırakın. O kendiliğinden uzaklaşır ve hayatınıza kaldığınız yerden devam edersiniz.