“Sevdiğiniz işi yaparsanız, bir gün bile çalışmış sayılmazsınız.”
Konfüçyüs’e atfedilen bu sözün vücut bulmuş hâli, kesinlikle Jake Peralta’dır. Amerikan yapımı, polisiye komedi tarzındaki Brooklyn 99 dizisinin ana karakteri Peralta, çalışırken çocuklar gibi eğlenen bir polis. Karakolun bazı üyelerini de bu tanıma dâhil edebiliriz aslında.
Tabii çalışırken büyük bir ciddiyet arayanlardan da olabilirsiniz, örneğin Raymond Holt gibi. Ama “Ben çalışırken eğlenmek istiyorum.” diyen bir yazarsanız içerikteki yazım dinamiklerini birer B99 karakteri olarak düşünebilirsiniz. Ya da düşünmek yerine bu içeriği okuyabilirsiniz, çünkü biz düşündük!
Jeneriksiz Dizi Olmaz: İçerik Dinamikleri de Ne Demek?
Yazılı içeriklerde dinamik, detay, öge, parça veya her ne diyorsanız o dediğinizden çok sayıda vardır. Yani içerik stratejisi oluşturup içini doldurmak üç adımda, beş adımda değil, ancak sağlıklı bir yürüyüşle mümkündür.
Biz gözünüze sokulan temel dinamiklerden ziyade etkisiz eleman sanılan ama çarptı mı sıfırlayan yazım detaylarından bahsedeceğiz. Bunun için de Brooklyn 99’ın absürt atmosferinden faydalanacağız. Hazırsanız yola çıkalım, bekle bizi New York!
Jake Peralta Size de Başlık Gibi Gelmiyor mu?
Bu soruya cevabınız “evet” ise elinizdeki klavyeyi sakince yere bırakın. Bir konuda en çok göze çarpan detayı başlık yapma eğilimi her yazarda olabilir. Ama içerikte sadece o göze çarpan detaydan mı bahsediyoruz, buna dikkat etmemiz lazım.
Eğer bir Jake Peralta biyografisi yazmıyorsak başlığa onu yerleştirmemize gerek yok, en azından tek başına. Görüyorsunuz ki yapımcılar da dizinin adını Jake Peralta koymamış. İşte ana başlık tam da bu dizinin adı gibi olmalı ve içerikteki hemen her detayı kapsamalı.
Öyleyse Nerede Bu Jake Peralta?
Söz konusu “SEO uyumlu makale” olduğunda dillere dolanan ilk laflardan biri anahtar kelimedir. (Faydalı bilgiler vol. 265: SEO uyumlu içeriktir o, makale olsa duramazsınız.) Anahtar kelimeler çok önemli olduğu için bu kadar dillere dolanıyor. Ama içeriğe paldır küldür keyword yığmak, itfaiye biriminin de B99 katında görev yapması gibi bir şey olur.
İşte bu noktada Jake Peralta devreye giriyor. Peralta’nın ekibin en çok tutuklama yapan polisi olmasını, içeriğimizle ilgili Google’da en çok aratılan kelime olarak düşünebiliriz. Bu nedenle başarılı dedektifimize odak anahtar kelime olma görevini bahşediyoruz.
Tüm dizi Peralta’nın etrafında şekilleniyor ama her sahnede onu görmüyoruz. Ayrıca her sahnede görsek dizi çok sıkıcı olurdu değil mi? O yüzden odak anahtar kelimeyi de her cümlede geçirmemek lazım. Çünkü bu da okur ve Google için sıkıcı olur. Dizideki gibi, tam dozunda kullanalım.
Ezelî Rekabet, Ebedi Aşk: Amy Santiago
Amy Santiago son derece rekabetçi ama aynı zamanda ekip arkadaşlarıyla da birlikte hareket etmeyi bilen bir karakter. Bu tanım, bize yardımcı anahtar kelimeleri hatırlatıyor. Yardımcı anahtar kelime hem odak anahtar kelimeyi destekleyen hem de onunla rekabet içerisinde olan bir içerik ögesidir.
Yardımcı anahtar kelimelerimizi temsil eden Santiago’nun en büyük rakibi ise Peralta, yani odak anahtar kelimemizdir. Aynı zamanda bu çiftin arasında, 5. sezonda evlenecekleri bir ilişki var. İçeriğimizde kullandığımız tüm keywordlerin arama sonuçlarında rekabet içinde olmasına, içerikte ise birbirini desteklemesine dikkat etmeliyiz.
Özür Dileriz Boyle, Sen Bir Boşluksun!
Çevrenizde “boş muhabbet” yapan bazı arkadaşlarınız var değil mi? Peki onlar neden hâlâ çevrenizde? Çünkü değerli ve faydalı oldukları için onlardan kopamıyorsunuz. İşte Charles Boyle tam da öyle bir karakter.
Çoğu zaman sohbeti sarmasa da özünde iyi bir insan. Çevresine sağladığı faydadan dolayı da hakkını vermek lazım. Bu özelliklerden dolayı Boyle için boşluk diyebiliriz, evet paragraf boşluğu. İçeriğin Orhun Yazıtları gibi kütlelerden oluşmaması gerekiyor. Bu nedenle Boyle gibi faydalı boşluklara ihtiyacımız var.
Boyle’u biraz fazla gömmüş gibi olmayalım ama onun kısa boylu olmasından da cümle kurarken faydalanabiliriz. Uzun cümle kurmak edebî bir hamledir, okurları hüzünlendirmeyelim şimdi. Kısa cümleler kuralım, lafı dolandırmayalım.
Yoğurtçuoğulları’ndan Terry ve Hiyerarşi Sanatı
Alt başlıkları ana başlığın varyasyonlarıyla oluşturanlarla B99 izlenmez, bizden söylemesi. Alt başlık dediğin ana başlığı da temsil etmeli ama farkını da ortaya koymalı. Karakolumuzda bunu yapan dostumuz, sevgili Terry Jeffords!
Yoğurdu çok seven Teğmen Terry, ekibimizin lideri. Hem karakteri hem de fiziği oldukça güçlü. Bu üçgen vücutlu ve baklavalı abimiz tek başına da birçok işi halledebilir ama ekiple çalışmayı çok seviyor. İşte alt başlıklar da bu şekilde, tek başına konuyu anlatacak kadar güçlü ama diğer başlıklarla bir aradayken daha anlamlı olacak şekilde kurgulanmalı.
Üstlerine saygıyla astlarına ise sevgiyle yaklaşan, karısını ve kızlarını dilinden düşürmeyen bu romantik serseriyi başlık hiyerarşisinde de örnek alabiliriz. Aradaki başlıklar, öncesindeki başlıktan gelen topu göğsünde yumuşatarak kendisinden sonra gelene yuvarlayabilmelidir. Macera aramaya gerek yok, golü forvetimiz, yani kapanış paragrafımız atar zaten.
Söylemeden Geçemeyiz: Gina Knows Best
99. Bölge Karakolu’nun en epik karakteri hiç şüphesiz Gina Linetti’dir. Olaylara ve kişilere ilgisiz gibi dursa da sinsice yaptığı gözlemlerden dolayı ayaklı bir arama motoru olduğunu söyleyebiliriz. Bu yüzden tıpkı Gina gibi biz de “Gina Knows Best” diyoruz ve ona kaynaklarımızı temsil etme yetkisi veriyoruz. Biz vermesek de o alır zaten.
Gina Linetti, karakoldaki herkes hakkında en çok bilgiye sahip kişidir. Bununla birlikte söylediklerinde de asla yanılmaz. İçerik hazırlarken Gina gibi kaynaklar bulmalıyız. Hem içeriğimizdeki konu hakkında bol bol bilgi taşımalı hem de yanılma ihtimali olmamalı.
Bu da ancak yeteri kadar zaman ayrılmış ve dikkatli bir şekilde gözlemlenmiş araştırmalarla mümkün. Yüce Gina’nın o kadar bilgiyi arama sonuçlarındaki ilk sayfaya tıklayarak elde ettiğini düşünmüyorsunuz değil mi?
Bizden Uzak, Pimento’ya Yakın Olsun: Rosa Diaz
Rosa, son derece gizemli bir karakter. Öyle ki yakın arkadaşları evini bile bilmiyor. Hayatına girip çıkanlar, ailesiyle olan ilişkileri filan da çok arka planda. Bir polis için bu gizem oldukça faydalı ama bizim için değil.
İçerikte olması gerekenler kadar olmaması gerekenler de var. Bunların başında da Rosa Diaz geliyor. Pardon, gizem diyecektik. Haber sitelerine clickbait içerik üretmiyorsak gizemle işimiz olmamalı. (Clickbait içerik üreten haber siteleriyle de.)
Bu konudaki kural basit: yazılan paragraf, kendi başlığının cevabı olmalıdır. İçeriği okuyan biri sürekli “acabalı” cümlelere maruz kalmamalı, aradığı bilgiye ulaşmak için işkence çekmemeli. Seniz severiz Dedektif Diaz ama başarılı bir içerik için seninle vedalaşmalıyız, hoşçakal. Sana, en az kendin kadar manyak ve gizemli sevgilin Pimento’yla mutluluklar dileriz.
Bonus: Peralta’nın İçindeki Çocuk: Doug Judy
Brooklyn 99 izleyenlerin hayatına Pontiac Haydudu olarak giren Doug Judy, Peralta’nın hiçbir zaman hapse atamadığı azılı bir suçlu. Ama o kadar tatlı ki azılı bir suçlu demeye de dilimiz varmıyor. Onu en büyük düşmanı olarak kabul eden Peralta bile bizimle aynı fikirde.
Her seferinde farklı bir suçla ekibin kafasını karıştıran Doug Judy için “Peralta’nın içindeki çocuk” demek yanlış olmaz. Ne zaman karşılaşsalar dizide yeni bir pencere açılıyor ve bu ikili kendilerine has bir çılgınlıkla eğleniyor.
İzleyenlere keyif veren bu pencereyi okur için açmanın yolu, doğru yerlere iç link yerleştirmekten geçiyor. O yüzden bu çılgın dostumuz, içeriğimizdeki iç linkleri temsil ediyor. Hem içerikten kopmayan hem de başka bir sayfa açan bu gibi dinamikler dizi sektöründe de içerik pazarlamasında da olmazsa olmazlardandır.
Bölüm Sonu Jeneriği
İçerik pazarlamasının sadece “yazmak”tan ibaret olmadığını bilmek gerekiyor. Belki bilgiler çeşitli kaynaklardan toplanıyor ama sonuçta yoktan var edilen bir pazarlama aracı çıkıyor ortaya. Brooklyn 99 oyuncuları da farklı işlerden toplandı ama ortaya özgün bir dizi çıktı.
Bu dizinin böylesine sevilmesindeki en önemli etken de özgün olması. Dizi, ortalama komediler gibi özgün bir ana karakterin etrafındaki klişe karakterler ve olaylardan oluşmuyor. Tek bölümlük konuk oyuncular bile çok özgün nitelikler taşıyor.
Bir içeriğin başarılı olabilmesi için de böyle bir özgünlük gerekiyor. “Plagiarism checker” araçlarından “%0 kopya, %100 özgün” bildirimi almak yeterli değil. Aynı bilgileri içeren onlarca içerik varken sizin yazdığınızın tercih edilmesi, bu dinamiklerin etkisine ve özgünlüğüne bağlı.
Son olarak, henüz diziyi izlememiş olanlardan da verdiğimiz spoiler’lardan dolayı özür diliyoruz.