Stratejinizin Önündeki Toz Pembe Bulutlar

Bildiğiniz gibi içerik pazarlaması, dijital pazarlama ile uzaktan ya da yakından tanışmış olan herkesin dilinde. “Hadi biz de bir şeyler yapalım!” diyerek başlanan işlerin hüsranla sonuçlanması ise üzgünüz ama çok muhtemel. Markanız için içerik üretmeye başlamadan önce ne istediğinizi net bir şekilde belirlemeli, hedef kitlenizi tanımalı, rakiplerinizi avucunuzun içi gibi bilmelisiniz. Tüm bunları yaptınız ve içerik stratejinizi uygulamaya koydunuz. İşiniz bitti, koltuğunuza yaslanıp kahvenizi yudumlarken zaferinizi izleyebilirsiniz sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Gelin biraz yarattığınız içerikleri zirveye taşımak için stratejinize nasıl yön vermeniz gerektiğinden, bu süreçte en çok yapılan hatalardan ve nasıl yenilenmeniz gerektiği hakkında konuşalım.

Yeterince İyi misiniz?

Hazırsanız kendinize sormanız gereken sorulardan ilki ve en acımasızı ile başlıyoruz. Her gün onlarca ileti ile karşı karşıya kalan, yoğun bir tempoda yaşayan, çoğunlukla meşgul günümüz insanı neden size tercih etsin? Onları iletişim çemberinizin içinde tutmak için ilham vermeli, keyifli vakit geçirmelerini sağlamalı ya da sorularına cevap olmalısınız. Kısaca onlara bir değer sunmalısınız. Ve elbette bunu yaparken rakiplerinizden farklılaşacak kadar iyi olmalısınız. Tıklama ve görüntüleme sayıları, yorumlar, beğeniler… Hedef kitlenize değerli içerikler üretip üretmediğinizi anlamanın küçük ipuçlarını size verecek.

Büyük Mesele: Doğru Zamanda Doğru Yerde Olmak

 

Bugünlerde tüketiciler, cilt rengi ile mükemmel bir uyum yakalayacak ruju da ihtiyaçlarına ve yaşam tarzına hitap edecek arabanın özelliklerini de mobil cihazlarından arıyor. Bu, markalar için büyük bir fırsat demek. İlgi çekici içerikler ile sizden bihaber yabancılardan sadık müşteriler yaratabilirsiniz. Onları tanımak, doğru yer ve zamanda karşılarına çıkmak şartıyla.

Hedef kitleniz boş zamanlarında nelerle uğraşıyor? Hangi sosyal medya kanallarında vakit geçiriyor? Uzun içerikler okumaktan mı yoksa video izlemekten mi hoşlanıyor? Onlar, markalardan ihtiyaçlarını içtenlikle anlamalarını bekliyorlar. Sizin, potansiyel müşterilerinizi yakalamak için “Her yerde olmalıyız.” diye düşünmek yerine “Nerede olmamız daha faydalı olur?” sorusunu kendinize sormanız gerekiyor.

Uzay Boşluğuna Bırakılan Canım İçerikler

 

İçeriğinizi hazırladınız, nefis görseller, videolar ve infografikler ile zenginleştirdiniz ve yayımladınız. Ama bir türlü istediğiniz etkileşimi alamıyorsunuz. Bu noktada içerik pazarlamasının “pazarlama” kısmını atlamış olma ihtimalinizi gözden geçirmelisiniz. Ürünleriniz ve hizmetleriniz için en uygun kanalları seçerek tanıtım yapmak içeriklerinizin görünürlüğünü artıracak, başıboş bir şekilde internet denizinde salınan içeriklerinizi doğru kişilere ulaştırmanıza yardımcı olacaktır. Sonuç olarak hiçbirimiz hayatımızın konuşmasını boş bir salona yapmak istemeyiz değil mi?

Bütçe mi? O da Ne?

İyi haber: İçerik stratejinizi başarıya ulaştırmak için milyonlara ihtiyacınız yok. Sıfır bütçeyle de oldukça ilgi çekici içerikler üretebilirsiniz. Tabii yeterli zamanınız ve enerjiniz varsa. Böylece sürekliliği koruyabilir, hedef kitleniz ile aranızda güçlü bir bağ oluşturabilirsiniz. Peki ya yoksa? Bu noktada uzman bir içerik üreticisi ile çalışmak, atabileceğiniz en doğru adımlardan biri. Eğer konudan uzaksanız başlangıçta gereksiz bir yatırım gibi görülebilir ancak HubSpot tarafından “inbound pazarlama” üzerine gerçekleştirilen araştırmanın sonuçları aynı fikirde değil. Yayımlanan rapora göre aktif ve tutarlı bir bloga sahip şirketlerin potansiyel müşterileri diğerlerine göre %67 daha fazla.

Strateji ile Taktik Arasındaki İnce Çizgi

Markanız için her hafta blog içerikleri yayımlıyor, sosyal medya paylaşımları ile ilgiyi canlı tutuyor, her pazartesi bültenler hazırlayarak güncel gelişmeleri paylaşıyorsunuz. Süper! Ama unutmamalısınız ki tüm bunlar içerik stratejisi ile aynı anlama gelmez. Strateji, kalabalığı cezbetmenizi sağlayan büyük fikirdir. O meşhur buz dağının görünmeyen kısmıdır. İçeriklerinizi başarıya ulaştırırken size rehberlik eder. Başarılı bir içerik stratejisi ile tüketicilere ulaşabilir, onların sorularına cevap verebilir ve etkileşim yaratabilirsiniz. Taktikler ise yalnızca stratejinizi uygulamak için kullandığınız detaylardır. Taktikleri hızlı bir şekilde değiştirmeniz olasıdır, strateji ise zamanla gelişse de özüne her zaman sadık kalır ya da kalmalıdır.

Tutarlı Olmak ya da Olmamak

 

En sevdiğiniz şarkıcıyı düşünün. Yeni bir albüm çıkardığında bir hevesle dinliyor, büyük bir zevkle arkadaşlarınızla paylaşıyor, yeni işleri için heyecan duyuyorsunuz. Bunun belki de en önemli sebebi onun geçmiş işlerini biliyor ve seviyor olmanız. Hayatınızda yer eden önemli anlara belki de onun sesi eşlik etti, onunla çocukluk ve gençlik dönemlerinizi geçirdiniz. Markalar da benzer şekilde yarattıkları tutarlı içerikler ile tüketicilerin “online” yolculuklarında onlara eşlik eder, onlarla güçlü duygusal bağlar kurar. İçerik stratejinizi başarıya kavuşturacak olan kilit noktalardan biri de budur. İçeriklerinizi oluşturun, planlayın ve hangi içeriklerin işe yaradıklarını analiz ederek içerik oluşturmaya devam edin, yeniden ve yeniden.

Parlak fikirlere!