Bu reklam dünyası neler gördü neler… Başımıza “Şunu alın, almazsanız çok mutsuz olursunuz” diye kakılan ürünler mi, bir deterjanla bütün evliliğini kurtaran mutlu ev hanımı tabloları mı, “Peşin fiyatına bilmem kaç taksit” diye yanıp sönen yazılar ve arka fonda diğer zamanlarını magazin programları sunmakla geçiren insanların sesleriyle yapılan reklamlar mı, neler neler… Firma odaklı pazarlamanın yerini müşteri/kullanıcı odaklı sosyal medya ve dijital pazarlamanın aldığı günümüzde ise en yaratıcı ve samimi örnekler gerilla pazarlama kapsamında sunulan içerikler oluyor.
“Gerilla pazarlama nedir, nasıl yapılır?” sorularını özetleyerek devam etmekte fayda var. “Gerilla” bir savaş terimi. Bu terim ilk olarak İspanyolların Napolyon’a karşı 1807 – 1814 yılları arasında sürdürdüğü direnişte ortaya çıktı. Direniş diyoruz; yani büyük silahlar, güçlü bir ordu ve kalabalık askerlerden oluşmayan, alternatif bir savunma şekli.
Zayıfların silahı olarak da tanımlanabilecek “Gerilla” kavramı pazarlamayla birleştiğinde neler oldu peki? Büyük bütçelerle yapılan, janjanlı reklam ve pazarlama çalışmalarının aksine, zeki, yaratıcı, çarpıcı, ezber bozan, sağlam fikirleri küçük bütçelerle büyük kitlelere ulaştıran bir reklam/pazarlama anlayışı doğdu.
Yani sağlam içeriği daha efektif yollarla insanlara ulaştırmak amaçlandı. Sosyal medyanın etkisini düşünürsek, viral pazarlama örneklerinin milyarlarca dolarlık bütçelerle yapılan televizyon reklamlarına karşı edindiği gücü göz önünde bulundurursak yeni dünyanın, yeni içeriklerin hep gerilla pazarlamanın anlayışına doğru gittiği bir dönemde yaşadığımızı açıkça görürüz.
İçerik pazarlamanın iyi örneklerine baktığımız zaman, fikri ve sunumu farklı olan projelerin başarılı olduğunu görmemiz tesadüf değil. “Genç işi” demek artık yaratıcı, zeki, çarpıcı demek olarak algılanabiliyor çok şükür.
Dünyada milyarlarca web sitesi var ve Google “özgün içerik” diye kendini yırtıyor. Çünkü insanlar başta belirttiğimiz türdeki işlerden bıktılar artık. Özgün içerik de dijitalden açık hava reklamlarına kadar her yerde uygulanabiliyor, çünkü “fikir” denen, yani her an hayatımızda olan bir kavramdan yola çıkıyor.
Gerilla pazarlamanın kabul ettiği yaratıcı ve samimi fikrin dünyanın en büyük markaları tarafından içerik pazarlama stratejisi olarak belirlenmesi de ayrı bir handikap tabii. Zayıfların silahı olan “gerilla” kavramı, günümüzde Coca Cola gibi dünyanın en güçlü markasının reklamlarının genelini oluşturuyor mesela. Hani sisteme ve ezbere karşı olanın bir süre sonra popülerleşerek o sistemin kendisi haline gelmesi olayı reklam dünyası için de geçerli yani. Burada şöyle bir nokta var ki, içerik pazarlamasının her an kendini yenileyen ve geliştiren, daha doğrusu buna mecbur olan yanı herhalde bu sıradanlaşma tehlikesini bertaraf edecek. Çünkü bugün farklı olan yarın farklı karşılanmayabilir, ama yarın da farklı bir şeyler üretirseniz ne ala.