Markaların içerik pazarlaması hakkında yanlış bildikleri

markaların içerik pazarlaması hakkında doğru bildiği yanlışlar

Biz buradan hiçbir markanın adını vererek rencide etmeyeceğiz fakat öyle markalar gördük ki içerik pazarlaması hakkında nasıl da yanlış anlamaların pençesinde can çekişiyorlar inanamazsınız.

Markalarla yaptığımız toplantılardan çıkardığımız hazin sonuçlar var. Bir kere herkes içeriğin ne kadar önemli olduğunu biliyor, daha doğrusu bilmiyor ama öyle söylüyor. Ama içerik pazarlamasından kasıt nedir, bu konu yanlış anlaşılmış. Şiir denildiğinde ülkemizde binlerce dansözün ve milyonlarca kişinin şair kesilmesi gibi içerik denildiğinde de herkesin “O öyle olmaz.”, “Bu böyle daha iyi.” dediği şeyler var. İşte onlar neler, neler neden olmaz ve nasıl olmaz, sıralıyoruz:

İçerikler direkt markayla/ürünle ilgili olmak zorunda değildir!

Markanın sahiplendiği alan içerik stratejisi oluştururken ele aldığımız, onun üzerine içeriklerimizi oluşturduğumuz çekirdektir. “Ben uçak bileti satıyorum, neden Meksika’da geçen filmlerle ilgili yazılar benim sitemde olsun?”, “Ben bebek çıngırağı satıyorum, neden bebek gelişimi ile ilgili yazılar benim sitemde olsun, ben doktor muyum?” diye düşünen markaların anlayamadığı en büyük şey şu: İçerik kullanıcılara fayda, bilgi veya eğlenceli/verimli zaman sağlamalıdır.

Sadece markanın kendisinden, ürünlerinden, kampanyalarından bahsedilmesi son yıllara damgasını vurmuş içerik pazarlamasının fıtratına terstir. O eskidendi. Öylesi reklam kokan içeriklerdi, öylesi sıkıcı, işlevsiz ve samimiyetsizdi.

Geniş, dolaylı, ilişkili bir içerik dünyası

Yukarıda bahsettiklerimizin bir özeti olacak aslında: Sadece bir markanın takipçisi ya da bir ürünün kullanıcısını değil; o markayla ilişkisi olmayanları bile çekecek, onları eğlendirecek ya da bilgilendirecek içerikler üretmektir amaç. Markanın bu alanlar her neyse onu sahiplenmesi ise uzun soluklu bir süreçtir ve takip edilmek, beğenilmek, söz sahibi konumuna erişmek bu şekilde mümkün olur.

Bloga ne gerek var, sitede yazılar var işte!

Bloglar hala birçok kişi tarafından internetteki günlükler olarak algılanıyor. Kişisel bir ihtiyaç ya da eğlence amaçlı yazılan dijital günlükler gibi. Bir web sitesinde yer alan içerikler ürünlerin bilgisini vermesi ve markayı tanıtması açısında elbette önemli ama blog demek sürekliliği olan içerik evi demektir. Blogda çeşitli kategoriler oluşturur, yukarıda yazdığımız gibi geniş ilgi alanlarıyla ilgili içerikler üretir, hem markanızı, hem sahiplendiğiniz alanı daha iyi ifade eder, okuyuculara faydalı/eğlenceli içerikler sunarsınız. Ha bu blog olmaz, mikrosite olur, başka bir platform olur. Her ne olursa olsun, bu tür platformlar olsa iyi olur. Oldu mu?