Mutluluk, bir dur zaten ortalık karışık!

maxresdefault

Francis Ford Coppola, sinemayı neden seviyoruz diye sorulduğunda şu cevabı verdi: “Sanatın en çeşitli ve eksiksiz hali sinemadır. Müzik, duygu, imge, yazı ve biçim dahil her şeyi kullanabilirsiniz. Ayrıca başyapıt sayısına bakınca, insanların içlerini dökmek için sinemayı beklediklerini görebilirsiniz. Bazen Goethe olsa nasıl filmler yapardı diye düşünüyorum. Hem şair, hem tiyatrocu hem de bir bilim adamı…” İçerik stratejilerinde de bu mantıkla ilerleyebilirsiniz. Bir film yaptığınızı düşünerek birçok farklı sanat ve ilgi alanından yararlanarak olduğunuz yeri değiştirecek bir strateji ortaya çıkarabilirsiniz.

Uyarlama içerik nedir?

Uyarlama içerik denildiği zaman aklınıza uyarlama senaryoyu getirin. Uyarlama senaryonun olayı bir kitap veya gerçek bir hikayenin, bir yapımcı, senarist, yönetmen ve tüm ekip tarafından beyaz perdeye aktarılması. Fakat bu iş dijital pazarlamaya geldiği zaman durum biraz değişiyor. Eğer uyarlama içerik stratejisinin dili olsaydı, şöyle derdi;

“Merhaba, seni tanıyorum. Seni anlıyorum. Nerede olduğunu ve nelerle mücadele ettiğini biliyorum. Belki de ihtiyacın olan şey bendedir?”

Bunu doğru şekilde söyleyebilir ve müşteriye iletebilirseniz, o müşterinin mutlaka sizinle paylaşmak isteyeceği veya hayatındaki bir eksiği sizinle dolduracağını kabul edebiliriz. Eğer “Uyarlama” kelimesi sandığınız kadar sizi etkilemediyse, koskoca Akademi’nin bile senaryo ve uyarlama senaryoyu birbirinden ayırdığını hatırlatmak isteriz. Bu yüzden insanların hayatlarından uyarladığınız, dertlerine ortak olduğunuz, onları anladığınızı hissettirdiğiniz işler yapın. Mesela Meyhanedeyiz Biz;

(Hangimiz ağlamadık?)

Mutlulukla derdimiz nedir?

Bir yazar mutlu olunca pek yazamaz. Daha önce de anlattığımız gibi, yazarlar genelde üzgün insanlardan çıkar. Ama olay sadece yazarlarla ilgili değil galiba. Televizyonda arka arkaya 12 tane dizi fragmanı izleyince, kimsenin mutlu insan görmek istemediğini anlayabilirsiniz. Televizyonda kimse gülmüyor! Demek ki mutsuzluğa bir ilgi var bu memlekette. Üzerine kokusu sinmiş gibi, kuru temizlemeler, ıslak temizlemeler de işe yaramıyor. Yapışmış kalmış. Bu mutsuzluktan faydalanmak gibi bir derdimiz de yok. Sadece, uyarlama senaryonun böyle bir topluma daha iyi geldiğini anlatmaya çalışıyoruz. Ayrıca, örneklerini de tek tek görmeye başlıyoruz. Bu uyarlama içerik stratejisinin en güzel örneklerini de özel günlerde yayınlanan viral reklamlardan anlayabilirsiniz.

Aslında bu strateji hepimizin içinde

Eğer hala anlamadıysanız, anlamanıza yardımcı olacak bir önerimiz var. Inside Out filmi! İzleyenler bilir, izlemeyenler de hemen izlesin. Orada neşe ve hüzün bir arada çalışıyordu. Hüzün olmadık yerlerde saçma sapan olaylara neden olsa da, ortadan kaybolduğu zaman insan sistemi tamamen çöküyordu. Neşe ve hüzün bir arada ilerlemeli mesajını film çok güzel anlatıyor. Ağlayarak hatırlanan bir anı, kahkahalarla anlatılabiliyor. İşte tam olarak o aradaki noktayı hedeflemelisiniz. O zaman insanlara dokunmanın ne demek olduğunu da kavrayacaksınız.