The Talks 2011 yılından beri yayında olan bir web sitesi. İçeriği sadece röportajlardan oluşuyor. Ama röportaj denildiği zaman oluşan her türlü önyargıyı acilen yok edebilirsiniz. Çünkü The Talks, daha önce eşine rastlamadığınız sorular soruyor. Samimi sorulan soruların yanıtları her zaman samimiyet dolu olur. Buna günümüzde en kolay ulaşabileceğimiz kanıt; The Talks!
Haftalık güncellenen bir dergi olarak görevini sürdüren The Talks, iki arkadaş tarafından kuruldu. Sven Schumann ve Johannes Bonke sanat, film, moda, müzik, spor alanlarından önemli isimlere, daha önce hiç sorulmamış soruları yöneltiyor, ses kayıtlarından kısa kesitler paylaşıyorlar.
The Talks’un ilk büyük özelliği, röportaj yaptığı isimler. Sıradan birini The Talks’da görmeniz mümkün değil. Meryl Streep’ten Justin Timberlake’e kadar başarısıyla dünyayı peşinden sürükleyen, disiplinli ve insanlar üzerinde mutlaka bir etkisi bulunan isimler The Talks’a tıkladığınızda karşınıza çıkıyor. Dünyanın en çok tanınan isimlerinin, olabilecekleri en samimi halleriyle tanışmak için The Talks güzel bir kaynak. Meryl Streep’in her zaman mutlu olmadığını kendi ağzından duymak, kısa da sürse kendinizi ona yakın hissetmenizi sağlıyor.
Örneğin Colin Farrell… Neden? Çünkü çok yakışıklı ve çok başarılı. İçten içe oluşan özenme duygusunun getirdiği yersiz hisleriniz oluyor. Tipi sayesinde ünlü olduğunu düşünüyorsunuz. Yakışıklı olmasa bu kadar başarılı olmazdı diyorsunuz. Özendikçe garip düşüncelere bürünüyorsunuz kısaca. Bu düşüncelerle The Talks röportajına göz atalım. Colin Farrell inançlı ve inançlı olduğu sürece de başarılı olacağını düşünen bir adam. Disiplini, yeteneği ve inançları onu başarıya itmiş. Her şeye inanabilen hatta peri masallarına bile inanabilen bir karakter. The Talks’u diğer online magazinlerden ayıran ve kalitesini korumasını sağlayan özelliği de burada ortaya çıkıyor.
The Talks’da bulunan tüm isimler X ve Y kuşağını bir şekilde etkilemeyi başaranlardan oluşuyor. Dönemlerinin ve hatta günümüzün de en çok konuşulan, en çok kazanan ve her zaman zirvede yerini alan isimleri hakkında çok farklı şeyler öğrenebiliyorsunuz. Yani X ve Y kuşağında büyük izler bırakan isimler, The Talks’da anlattıkları sayesinde, X ve Y kuşağının günümüz mücadelesinde de etkiler bırakmayı başarıyor. Belki iş yaşantınızla ilgili, hobilerinizle ilgili, ailenizle ilgili veya sevgilinizle ilgili birçok konuda sizi etkilemeye devam edecek açıklamalarla karşılaşırsınız. Kim bilir?
The Talks, canınız sıkıldığı zaman gezinebileceğiniz, saygıyı hak eden içerik stratejisine sahip bir magazin olarak gönlümüzde taht kurmayı başardı. Bu arada Rolex’in işi. Yakışır mı? Bizce yakışır!