Her zaman söylüyoruz, içerik üretmek kolay (!) fakat iş “değerli içeriği yaratmak” ise o konuda durup tartışabiliriz. Teknik bilgi, samimiyet, faydalı enformasyon akışı, doğru yazım teknikleri, görsel seçimi… Hepsi içerik tepsisinin benzersiz lezzetleri, hepsi çocuğumuz gibi. Bu tepsinin en sevilen lezzeti yani ballı bademi: Data.
Neden Data Anlatsana Biraz?
Rakamları seviyoruz. Bir bilgi verilecekse bu bilginin rakamlara dayandırılması, kesin sonuçlarla gösterilmesi bize ayrı bir güven veriyor. İçeriğin araştırmalara, rakamlara yani net sonuçlara dayandırılması iletişime de netlik katması açısından önemli. Eğer bir marka içeriğinde bize her şeyi en başından, tek tek, doğru verilere dayandırılarak anlatılıyorsa, o marka bize, “Siz yabancı mısınız canım, bizde durum bu.” şeklinde göz kırpıp tüm şeffaflığını gösteriyor demektir.
Her Şeyi En Başından Anlatacağız
Hedef kitleye, ona en uygun dille bu datanın neden paylaşıldığını anlatmak, anlattığınız şeyin neden gerekli olduğunu bildirmek, okuyucuyu olayın içine dâhil etmektir diyebiliriz. Olayları en başından bilmek, bir filme ortasından başlıyormuş hissini de yok eder ayrıca. Özellikle bol bol data ve raporlardan yararlanmış içeriklerde bu madde çok önemli. Açıklamaktan çekinmeyin, detayları atlamayın. Web sitemizde yayınladığımız içerikte böyle bir akışa yer vermiştik.
Özet Geç
Evet, muhtemelen içeriğe dahil edilecek çok bilginiz var. Tüm rakamları, araştırmanızdaki tüm sonuçları vermek istiyorsunuz ve bu konuda heyecanlısınız. Ancak her şeye atıf yapmak, dikkati dağıtmanın kaçınılmaz gerçeği. Bu konuda seçici olun, verilerinizi derleyin, sonra yalnızca anlatımınızı destekleyen en alakalı bilgileri düzenleyin. İçeriğinizin girişinde özet vermek, bu bir tasarım ya da sunumsa anlattıklarınız biriktiğinde öne çıkan kriterlerin üzerinden geçmekte yarar var. Yani bunu özet içerikleri bir nefes vermek gibi düşünebilirsiniz. Nefesinizi verip yeni aldığınız nefesle içeriğinize devam edebilirsiniz. Bu sadece daha güçlü, daha dinamik bir öykü anlatmanıza yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda güzel bir rapor tasarımı yaratmayı da kolaylaştırır.
Rakamlar İstiyorsan Söyleyeyim, İncinirsin
Diğer tüm içeriklerde olduğu gibi konu seçimi çok önemli. Eğer bir datanız varsa bu data, okuyucunun merakına, ihtiyaçlarına ya da zevklerine hitap etmeli. Sadece rakamlarla olmaz o işler. Sıkıcı rakamları tek başına vermek, içeriği rapor verileriyle boğmanın bir borsa ekranını izletmekten farkı olmayacaktır. Şimdi okuyucuyu aşırı sayısalcıların bulunduğu bir kabileye düşmüş sözelci gibi hissettirmeye ne gerek var? Yani data varsa hikayesi de olsun, rakamlar ve yüzdeler kelimelerin sihriyle anlamlansın. Uzun uzun cümleler kurulmasın, tadında bırakılsın.
Kaynak: Garenta
Örnekten de anlaşılacağı gibi, raporu görselleştirmek, en az onu hikayeleştirmek kadar önemli. İnfografikler bunun için biçilmiş kaftan. Yazı tipi seçimi, renkler, illüstrasyonlar ve görüntüler marka stilini yansıtıyor ve okuyucunun bu diyalektiği kolay anlamasını sağlıyorsa başarılı bir data içeriğine imza atıyorsunuz demektir, verin havai fişekleri.
Kaynak: Pegasus
Dememiz O ki:
Sayılar her zaman sıkıcı değildir. Yüzdeler çoğu zaman gereklidir, bilgi ve güven verir. Tüm bu somut veriler bizi merak ettiklerimize kavuşturur, dikkatimizi çeker, ilgimizi körükler. Saklamayın dökün rakamları, çıkarın dataları, yazın hikâyeyi, verin tasarım yeteneğini! Data ile güçlendirdiğimiz yararlı bilgiler, sağlam temeller, harika tasarımlar, yararlı içeriklerde buluşmak dileğiyle. Görüşeceğiz.