Telefon, bilgisayar, tablet, sıramatik, ATM, kiosk… Hangisi olduğu hiç fark etmez. Eğer bir ekrana bakıyorsanız karşınızda UX yazarlarının eserlerini de görüyorsunuzdur. Hani “Bi’ bu kadar da yerin altında var!” denir ya, işte öyle bir şey. Bi’ bu kadar da ekranın arkasında var, hatta daha fazlası…
İçerik yazarlığı yapan hemen herkes UX metin yazımıyla da ilgilenebilir. Fakat her metin yazarı, bir UX yazarı değildir. Çünkü UX writing; blogu renklendirmek, ürünü açıklamak, web siteyi tanımlamak gibi yazım süreçlerinden farklıdır. Bazen hepsini içerir, bazen hiçbirini. Ne kadar da gizemli görünüyor değil mi? Merak etmeyin, bu gizemi el birliğiyle çözebiliriz. Boşuna 3 sezon Sherlock Holmes izlemedik!
Temeli Sağlam Tutalım: UX Nedir?
Buraya kadar geldiğinize göre UX ne demek, biliyorsunuzdur. Ama biz yine de şöyle bir üzerinden geçelim, fazla bilgi göz çıkarmaz.
Bizim “kullanıcı deneyimi” dediğimiz kavrama elin oğlu “user experience” diyor, hepsi bu. Bu kavramı da UX şeklinde kısaltmışlar. Tabii buradaki kullanıcı deneyimini “müşteri velinimettir” kafasıyla açıklayamayız. “Ne vereyim abime?”den “Yine bekleriz efenim, yengeye selamlar.”a kadar tüm süreci ele almak gerekiyor.
İşin teknik kısmına baktığımızda ise bir kullanıcının aradığını bulma ve istediğini yapma sürecindeki memnuniyetini inşa etmek şeklinde bir tanım yapabiliriz. Ayrıca UX, UI kavramı ile “Zeki’yle Metin” gibi (yeni nesil için Ahmet Kural – Murat Cemcir diyelim) gezerler. UI dediğimiz ise “user interface” yani bildiğimiz kullanıcı arayüzü.
UI UX arasındaki farkını size yazım aşaması üzerinden daha rahat anlatabiliriz. UX yazarı kelimelerle ilgilenir, UI tasarımcısı ise renklerle. Bu arkadaşlar bir çeşit tercümandır aslında. Eğer yazılımcı değilseniz bir uygulamanın kodlarına baktığınız zaman bir şey anlamazsınız. Kodları renk ve boyut açısından tercüme edene UI tasarımcısı, kelimeler ve yönergelerle tercüme edene de UX yazarı.
Şimdi konumuza dönelim ve UX writing nedir, ona bakalım.
Konumuza Dönelim: UX Writing Ne Demek?
UX writing yani kullanıcı deneyimi yazımı, bir kullanıcı arayüzü ya da arabiriminde bulunan cümlelerin oluşturulmasıdır. Daha açık bir şekilde anlatmak gerekirse web sitesi, mobil uygulama, oyun, chatbot ve benzeri dijital ürünlerin kullanıcıya görünen yüzündeki metinleri yazma görevi UX writing olarak tanımlanabilir.
UX yazımının amacı, kullanıcının ilgili dijital üründe gezinebilmesi ve ürünü verimli bir şekilde kullanabilmesidir. “Next” tuşu, “Bir şeyler ters gitti.” uyarısı, “İncelediğin ürün indirime girdi!” bildirimi filan var ya işte bunların hepsi UX writing kapsamında yazılan metin taneleri.
İşin içine “ürün” kelimesi girdiği için sakın ola aklınız ürün açıklamalarına gitmesin. Ürün açıklamasında amaç tanıtım ve pazarlamadır. UX yazımı böyle bir amaç taşımaz, malum öğretmenler gibi “Ben anlatır geçerim!” der ve geçer.
İşin içine giren yazma eylemini yazarlığa bağlayabilirsiniz, orada sorun yok. Ama içerik yazarlığına değil, UX yazarlığına. Peki dünyayı yöneten 5 büyük ailenin üyeleri gibi diğer yazarlardan ayrışan bu UX yazarları da kim?
Belki de O Kişi Sizsinizdir: UX Yazarı Kimdir?
UX ya da kullanıcı deneyimi yazarı, yukarıda bahsettiğimiz “user experience” mevzusundaki metinleri yazan kişidir. Peki biz neden bu yazarları başka kategoriye alıyoruz? Çünkü çoğu zaman spesifik bir uzmanlığa dayanarak UX yazarlığı yapılır. Mesela bir UX writer, kariyeri boyunca sadece bir yemek tarifi uygulamasının kullanıcı arayüzünü yazmakla ilgilenebilir. Bunun için öz geçmişinde yazarlık değil, aşçılık yapmış olmasıyla ilgili bir deneyim aranabilir.
Tabii blog ve ürün açıklaması gibi metinlerle ilgilenen bir içerik yazarı olmanız UX yazarı olmanızı engellemez. Bu aşamada yeteneklerinizin esnekliği ve geliştirilebilirliği önem taşıyor. Mesela bazı yazılım şirketleri gazetecileri, doktorları, muhasebecileri falan kullanıcı arayüzü yazarlığı için işe alıyor. Kim bilir, belki şurada size uygun küçük mutlu bir UX content writing ilanı vardır. (RIP Bob Ross)
Şimdi yükselen “UX yazarı neler yapar?” seslerini yatıştırma zamanı geldi. Sorunun cevabı için sayfayı usulca kaydırabilirsiniz.
Hemen Karar Vermeyin: UX Writer Ne İş Yapar?
UX writer veya kullanıcı deneyimi yazarı, hangi dilde söylerseniz söyleyin bu arkadaşların yaptıkları iş aynı. Ama aynı zamanda bambaşka işler de çıkartabilirler, her şeye hazırlıklı olmak lazım. Temel olarak yaptıkları iş “microcopy” yazmaktır. İyi de microcopy nedir?
Mikrokopya ya da mikrometin de diyebileceğimiz bu kavram, dijital ürünün arka planda yaptığı büyük bir işi kullanıcıya anlatan bir ya da birkaç kelimedir. Kafanız karışmasın, çünkü nereye baksanız bununla ilgili bir örnek görebilirsiniz. Bazılarını söyleyelim biz:
- Menü başlıkları
- Buton metinleri
- Chatbot cevapları
- Hata mesajları
- Push bildirimleri
- Talimatlar
- Tanımlar
- Etiketler
Liste yazıma konu olan dijital ürüne göre uzar ve kısalır. Ama UX yazarları sadece mikrometinlerle ilgilenmez. Lafı çok uzatmadan kısa metinler yazarlar ama işin bütününde sayfalar dolusu cümle kurmuş olabilirler. Çünkü bir dijital ürünün kılavuzunu da büyük ölçüde kullanıcı deneyimi yazarları hazırlarlar. Şifrenizi unuttuğunuzda ne yapmanız gerektiğini de bir oyun karakterinin yeteneklerini nasıl geliştireceğinizi de size UX yazarları söyler.
UX yazarları bir ekosistem yaratarak UX tasarımcılarının işini de kolaylaştırır. Bir kullanıcı arayüzünün her ekranında aynı ses tonunu yakalamak çok önemli. Mesela bir onay butonunda “EVET” mi yazacak yoksa “EVET, İSTİYORUM” mu? İşte bu bir kelimenin içerik stratejisini bile oluşturmak, tam anlamıyla yazınsal bir tasarımcılık anlamına geliyor.
Henüz Sabrınızı Sınamadık: UX Yazarı Olunca Başınıza Gelecekler
UX yazımı çoğu zaman bitmeyen bir iştir. Nitelikli yazılımlar ve uygulamalar sürekli güncellenir. Dijital ürünün güncellenmesi, UX yazarının başına iş açılması anlamına gelir. Mesela sohbet botlarını düşünün. Kullanıcılar durmaksızın sorular sorarlar ve tutarlı cevaplar almak isterler. Üzerinde sadece bir kere çalışılmış bir chatbot, soruya soruyla cevap verecek kadar sinir bozucu olabilir. Bu durumu yaşayanların yüzüne acı bir tebessüm oturdu bile…
Bir UX yazarı, aynı zamanda mükemmel bir dinleyici olmalıdır. Spotify’dan karışık çalma listesi dinlemek gibi bir şey değil bu. Kullanıcıyı dinlemek, kulaklık takıp yürüyüşe çıkmakla olacak iş değil. Arayüzün her bir adımında, her bir ekranında kullanıcı ne bekliyor, neyle karşılaşıyor, bu iki dinamik birbiriyle ne kadar örtüşüyor? Demografik istatistikler, A/B testleri ve dibi görünmeyen araştırmalar…
İşin yazım aşaması da ayrı bir hassasiyet gerektiriyor. Olası bir imla hatasının küçük bir uyarı değil de linç olarak dönme ihtimalini unutmamak lazım. İşte UX eğitimi programları bu yüzden çok rağbet görüyor. Diyelim ki UX yazarı oldunuz ve mikrometinleri hazırladınız, yazma işini bitirdiniz. Peki gerçekten bitirdiniz mi?
Kullanıcı deneyimini yazarken arayüzden kopmamak gerekiyor. Bunun için de tasarım bilgisi şart. UI designer koltuğunda oturan arkadaşın tasarım zihniyetine hâkim olmanız lazım. Bu durumun getirdiği bir sorumluluk daha var ki özellikle freelancerları biraz üzebilir. Evet, ekip çalışması.
UX yazarının “O iş bende!” deme lüksü her zaman mevcut değil. Kompakt ve etkileşimli bir dijital ürünün arka planında belki birkaç kişi vardır belki de bir tabur asker. Kullanıcı deneyimi yazarları ekibi oluşturan kişi sayısından bağımsız ama ekipteki herkese bağımlı bir şekilde çalışırlar. Bu yüzden bize de yazıyı, Rıza Baba’nın Türk dizi tarihine altın harflerle yazdığı cümleye atıf yaparak sonlandırmak düşüyor.
“Bu meslekte yazmak da tasarlamak da bir ekip işidir evlat. Yazmak da, tasarlamak da…”