Hadi Bismillah açtık dükkanı bakalım ne olacak. Yeni bir iş yeriniz ya da iş yapmayan bir markanız varsa veya marka içinde başka bir marka yaratmak istiyorsanız en iyi dostunuzun içki ve sigaradan ibaret olmaması için marka konumlandırması hakkında bir şeyler yapmalısınız.
Böyle “Marka Konumlandırması” gibi büyük laflar iş toplantılarında hava atmanın ötesinde bir işleve sahiptir. İçerik pazarlama stratejileri geliştirirken sadece kuru pasta yemek için markanın ofisine gitmiyoruz yani. Marka hakkında fikir sahibi olmak, doğru bir marka konumlandırması yapmak için yeterli değildir. Madde madde ilerleyelim:
-
Rakibin ne alemde?
Sektördeki diğer markalar neler karıştırıyor, rakip markaların hangileri, ne durumdalar, neden seviliyorlar, neden eleştiriliyorlar?
-
Pazara da gidelim
Pazar analizi yapıldı mı pazar analizi?
-
Seninle onun arasında gerçekten bir fark var mı?
İster bisküvi olsun ister e-ticaret sitesi fark etmez. Aynı ve/veya yakın sektörden markalar arasından nasıl sıyrılmak, nasıl bir fark yaratmak lazım? Neden insanlar hali hazırda olan ürün/hizmet varken yeni ya da yeniden konumlanma sürecine girmiş bir markayı tercih etsin? İşte hep “İyi içerik, güzel içerik, cici içerik” diye boşuna söylemiyoruz.
-
Kimmiş kimmiş?
Hedef kitle cıcığına kadar araştırıldı mı? Yaşları, sosyo-ekonomik durumları, sosyal medya davranışları, boyları posları? Kimlere hitap edilecek, hedef kitlenin ihtiyaçları ne, neler şimdiye kadar bu kitleye sunulmadı ve sunulsa hiç fena olmaz?
Marka konumlandırma işi, markanın pazarlama departmanının başındaki kişinin ya da müşteri temsilcisinin karar oluşturmanın marka konumlandırma için hayati bir önem taşıdığı bugün, bu işin SEO’sundan yaratıcılığına kadar her şey (yukarıdaki maddelerin her biri için ayrı ayrı) çalışılması, hayal edilmesi, planlanması ve uygulanması gereken işler. “Ay baktık birkaç ay olmadı, o zaman başka bir şeyler yaparız.” denecek bir konu değil bu; çünkü evdeki koltuk takımının yerini değiştirmiyoruz.