Yanlış içerik stratejisi, kırılan kemiğin yanlış kaynaması gibidir. Geri dönüşü biraz (çok fazla!) acılı ve zordur. Peki, içerik olaylarında kemik nedir (şair kemikle neyi kast etmiş), bu kemik nasıl kırılır, ne hatalı yapılırsa kemik yanlış kaynar şimdi onu masaya yatıralım.
Her şey küçük bir hücreyle başladı
Markanızı bir insan bedeni gibi düşünebilirsiniz. Birbirine bağlı binlerce hatta milyonlarca parça var. Onu siz doğuruyor, besliyor, büyütüyor, yeri geldiğinde yemiyor yediriyor, giymiyor giydiriyorsunuz. En temelde ürününüz ya da hizmetiniz var. Yani bütün organizmayı yaratacak olan o tek “hücre” gibi düşünebilirsiniz ürün ve hizmetlerinizi. Yaptığınız işe göre de vücudu oluşturan parçalar isim kazanıyor. Satış ve pazarlama, lojistik, operasyon, satın alma, marka yönetimi, iletişim ve diğer tüm parçalar hayati önem taşıyan birer organ gibi hareket ediyor.
Önlemler albayım, bazen işe yaramayabilir
Diyelim ki yıllardır bulunduğunuz sektörde başarılı bir şekilde varlığını sürdüren, hedef kitlesini yakalamış, tüm organları sağlıklı çalışan bir markaya sahipsiniz. İş hayatındaki risklerin elbette farkındasınız. Yolunda gitmeyen işlerin sizi başladığınız noktaya, hatta daha da geriye götürme ihtimalini her zaman aklınızda tutuyorsunuz ve buna göre önlemler alıyorsunuz. Peki sizi yavaş yavaş değil de bir anda sıfırın altına düşürecek olan ve belli bir kırılımdan sonra önlemlerin de işe yaramayacağı riskin ne olduğunun farkında mısınız? Evet, bildiniz, yanlış iletişim.
Ters hareketler sağlığa zararlı
İletişim oldukça geniş bir kavram. Biz hiç dağılmadan hemen içerik pazarlaması özelinde ilerleyelim. Öncelikle şunu bilin ki içerik pazarlaması yapmaya karar verdiğinizde bir anda bu vücuda yeni bir parça eklemiş olmuyorsunuz. Zaten vücudun en önemli parçalarından biri olan iletişim kemiğini güçlendirmek için çabalamış oluyorsunuz. Gerçekte olduğu gibi burada da güçlendirmek istediğiniz kemiğinizi yanlış bir hareketle kırma ihtimaliniz var.
SEO’da her şey mubah mı?
Aşkta ve savaşta her şey mubahtır ama sıralama almaya çalışmada değil! Öncelikle bunu aklınızdan asla çıkarmayın yoksa tarih sizi asla affetmez. Bir sürü ağız sulandıran keyword’ler yolunda ne cengaverler soldu gitti inanamazsınız. Yapmayın! Size ait herhangi bir mecrada yayınlanan tek bir kelimenin bile bir iletişim stratejisi çerçevesinde belirlenmesi gerektiğini unutmayın. “Bunun aranması çok, bununla ilgili yazı yazalım, üst sıralara çıkalım”dan ibaret değil hiçbir şey. Ne olursa olsun iletişim yaptığınızı unutmayın ve kendinize, yani markanıza yakıştırmadığınız hiçbir şeyi sıralama kazanmak adına asla yapmayın. Keyword’lerin amacınız değil aracınız olduğunu bilin ve onların sizi yönetmesine izin vermeyin, siz onları yönetin.
Yanlış kaynama kısmı bu işin neresinde?
İçerik pazarlaması “yazı yazmak”tan ibaret değildir. Kaldı ki yazı yazabildiğini iddia eden A kişisi ile diğer yazı yazabildiğini iddia eden B kişisi arasında bile ciddi bir kalite farkı olabilecekken içerik pazarlaması yaptığını iddia edenle ben de yazabiliyorum (yazdırabiliyorum) diyen arasında sizi ipe götürecek çok ciddi farklar olacaktır. Bir Türk milli sporu olarak işi önce bir bilene yaptırıp ondan öğrendikleriyle kendi başına masrafsız devam ettirme kurnazlığı, marka iletişiminizde işe yaramayacaktır. Bu hareketle kemiği kırmış oldunuz bir kere. Bundan sonra yapacağınız her şey, edeceğiniz her yanlış laf, kemiğin yanlış kaynamasıdır. Sıcağı sıcağına anlamazsınız ama sizi acı dolu günlerin beklediğinden emin olabilirsiniz.