Ama maestrolar hiç gülmez ki?

oliver koletzki

Sıra dışı fikirler ve cesaret insana nereden gelir tam olarak bilinmiyor. Çok okumaktan, çok izlemekten, çok gezmekten, kendini sürekli geliştirmekten ortaya çıkan parlak fikirler dışa vurulmalı ve mutlaka kabul görmeli bu gezegende. Vavien’de Settar Tanrıöğen’in dediği gibi, “Dünyadaki bütüüüün kötü hastalıkların sebebi bu; içine atmak!” Yani aklınıza gelen sıra dışı fikirleri, yaratıcılıkları içinize atmayın. Bu sayede bir maestroyu çılgınlar gibi dans ettirebilirsiniz belki. Kim bilir?

Koletzki’nin parmakları adına!

Meastro’yu dans ettirip ettiremeyeceğinizi kim bilir bilinmez ama bunu şimdiye kadar kimin başardığı biliniyor. Oliver Koletzki; Polonya asıllı Alman prodüktör ve DJ… Elektronik sahnenin evi, Berlin’den çıkma ve elektronik müziğin en gerçekçi, en içten şarkılarını yapıyor bize göre. Toplamda beş albümü bulunuyor. Albümünde piyano notalarına büyük değer veriyor ve piyanonun ya da klavyenin dokunduğu her şarkı, zaten gerçeğin yansıması gibi hissettirmeyi başarıyor. Yani, yapaylıktan uzak, kaliteli müziğin adresi Oliver Koletzki! Aşağıdaki örnekte bunu hissedebilirsiniz.

Maestro, kalk oynayacağız!

Mart ayında Music Discovery Project’in organizasyonuyla Oliver Koletzki hr-Sinfonieorchester yani Frankfurt Senfoni Orkestrası’nın konuğuydu. Yanından hiç ayırmadığı vokal arkadaşı Fran ve elektronik sahnenin hem çalan hem söyleyen duygusal çocuğu Jan Blomqvist de vardı. Açılışı yapan Oliver Koleztki, maestronun kendinden geçerek dans etmesine neden oluyor. Daha sonra senfoni ile beraber şarkılarını çalan ve seyircilerin gittikçe daha çok eğlenmesini sağlayan Oliver’ın performansını izleyince, hayatı boyunca nasıl gurur duyacağı bir işi başardığını gözlerinden anlayabilirsiniz. Aynı zamanda Frankfurt Senfoni Orkestrası’nın maestrosu da hayatının en eğlenceli gecesini yaşıyor. Söz bitsin, video konuşsun;

Konser bittikten sonra dakikalarca, yüzlerinde kocaman gülümsemeyle alkışlayan seyirciler bu konserin, bu birlikteliğin başarısının çok büyük bir kanıtı. Aynı zamanda cesarete ve sıra dışı fikirlere şans verilen ortamların, renkli ve dünyayı daha güzel hale getiren mekanlar haline geldiğini de Oliver ve orkestra sayesinde anlıyoruz. Eğer aklınıza sıra dışı bir fikir geliyorsa “Bunu kimse önemsemez” diyerek içinize atmayın. Sesinizi duyurun ve tepkileri ölçün. Cesaretin dozunu iyi ayarladığınız sürece, içeriklerinizde uygulayacağınız sıra dışılık ve farklılık, sadece kitlenizin sizi takip etmesini sürdürmeyecek, giderek kalabalıklaşan takipçilere sahip olmanızı sağlayacaktır. Senfoni ve elektronik müziğin birleşmesi, kitle alışverişini de sağlayan bir organizasyon olarak daha uzun yıllar kendinden söz ettirecek.