Ellerinizi kafanızın arkasında birleştirirseniz yazı yazamazsınız ama çok güzel ne yazacağınızı düşünürsünüz; birleştirin! Önce hayal kurun; kendinize hayal kurmak için fırsat vermezseniz lavabo açıcının kullanım talimatını yazma hevesini bile bulamazsınız.
Yazı yazmak yetenek işi mi yoksa öğrenilebilir bir şey mi? İlham lazım mı ilham? Çok mu okumak lazım yazı yazabilmek için? Yazı yazmayan/yazamayan ama bu konu hakkında düşünen herkesin aklından geçer bu sorular. Bazıları yalnızca aklından geçirmekle kalmıyor, soruyor da bizi bulmuşken. Cevap net: “fifti fifti”… Önce yetenek olacak sonra o yetenek eğitilecek, yontulacak. Okumadan olmaz. Okunulan şeye “ne yazmış” değil “nasıl yazmış” gözüyle bakmadan hiç olmaz!
Bir de “Her yazar, her şeyi yazar” diye bir durum da söz konusu değil. Ne yazıyorsunuz ya da ne yazmak istiyorsunuz? Sait Faik Abasıyanık ciğerimizin köşesi, onsuz hayat düşünemiyoruz, naçiz varlığımızın en nadide süsü hatta abartmak gibi olmasın; ama biz işe almazdık onu mesela, alamazdık. “iPhone 6 için 1 saate kadar 400’er karakterlik 9 parçalı metin lazım Sait’çim” dediğimizi düşünebiliyor musunuz? O ancak iPhone 6 hakkında kendisinden yazı yazması istenen yazar olmaya hevesli bir gencin bu işi beceremediği için içine düştüğü buhranlı halet-i ruhiyeyi anlatabilir bize en saf haliyle. Bir de laf aramızda Sait Faik imla kurallarını da hiçe saymış çoğu zaman. Bizim iş kaldırmaz böyle artistlikleri. Bizim “Kusura bakmayın, sizi uygun bulmadık” dememiz Sait Faik’in Sait Faik’liğinden ne kaybettirir?
Yazı yazmak istiyorsanız yazın. Dünyanın en masrafsız işi zaten. Ne yazmak, nerede yazmak istediğinize karar verin. Sonra buna uygun yazabiliyor musunuz onu deneyin. Teknikleri öğrenin, gözünüzü kulağınızı açın ki jargona hakim olasınız. İçerik pazarlaması mı hedefiniz? SEO nedir öğrenin. Etkileşimli yazı kimle nasıl etkileşir araştırın. Yazı yazmak sadece yazı yazmak değil. Geçmişte bir ayda yüz binlerce satmış bir derginin yayın yönetmenliğini yapmış olabilirsiniz ama bugünün gereksinimlerini bilmiyorsanız tecrübeleriniz bir alem-i hayal içinde yüzmekten başka bir işe yaramaz. Sonra isterseniz ajans bile kurarsınız. Büyük mesele değil. Baba parasına bile ihtiyaç duymazsınız. Yalnız baba parasıyla kuruyorsanız da rehavete kapılmayın çünkü müşteriyi baba parasıyla getiremiyorsunuz. Gerçi siz yazı yazan, donanımlı insanlarsınız. Bunu akıl etmişsinizdir.