Şimdi, dünyanın toz bulutu olduğu zamanlara gidiyoruz. Yok, yok biraz abarttık sadece 18.-19. yüzyıldan Sanayi Devrimi’nin yaşandığı dönemden bahsediyoruz. Gelişmelerin en çok hız aldığı dönemin -günümüzü saymazsak- bu dönem olduğunu söyleyebiliriz. Sosyal, ekonomik, teknolojik pek çok değişimin yaşanması ve modernizmin başlaması elbette iletişimin de farklı araçlarla sağlanabilmesine kapı açtı. Fotoğraf ve hareketli görüntü bu dönem hayatımıza girdi.
Geçmişten dönmek isteyenler buyursunlar. Şimdi 2006’ya Google’nin YouTube’yi aldığı yıla gidiyoruz. Fotoğraf ve video artık sıradan bir şey, elimizdeki telefonlarla bile çekebiliyoruz. Bu yılda YouTube sadece 10 dakikalık videoları destekliyor. Ama bugün, platformun günümüzdeki konumu çok farklı. Zaman konusunda sorunun yaşanmadığı, hatta herkesin saatler süren yayınlar yapılabildiği YouTube, canlı yayınların bile evi. Kısacası ihtiyaçlar gelişimleri tetikledi. Böylece, aslında tarih öncesi çağlarda mağara resimlerinde bile var olan içerik de kendine yepyeni bir alan oluşturdu: Video içerik! Ve video içeriğin sarayı olarak görülen YouTube günümüzde, Google’dan sonra en çok kullanılan 2. arama motoru.
Video İçerikten Elektrik Alıyorsanız Buyurun Çay İçmeye
Akıllarda iki soru var. Bir: Video content ya da Türkçe adıyla video içerik nedir? İki: Nasıl yapılır? Önce ilk soruya cevap verelim.
Basit bir tanımla video içerik, anlatmak istediğiniz konuyu ya da vermek istediğiniz mesajı video aracılığıyla anlatıp hedef kitle ile buluşturmak. Üstelik, ürettiğiniz/üreteceğiniz video içerik türü (evet, türleri de var) ne olursa olsun, onları sadece video içerik denilince akla gelen YouTube’de yayımlamalısınız diye de bir şey yok. Örneğin; içerisinde videolara yer verilen e-mailing’ler sadece yazılı olarak iletilen içeriklere göre %300 oranda daha fazla tık alıyor. Ürettiğiniz içerik türü, videonun platformunu etkiliyor.
Şimdi, pazarlama için efektif olan başlıca video içerik türlerinden bahsedelim.
Eğitici Videolar: Bir beyaz eşya markasısınız diyelim. Tüketicilerinizin aldığı bulaşık makinesinin filtresinin nasıl temizlenmesi gerektiğini öğrenmeye ihtiyacı var. İşte, eğitici videolar tam da bu konuda yardımcı.
Ürün / İnceleme Videoları: mediapost.com’un haberine göre, tüketicilerin %57’si bir ürünü alma kararı verirken ürün videolarından yararlanıyor. Yani çok güvendiğiniz o ürününüzü ya da hizmetinizi anlattığınız ya da incelediğiniz videolar satış oranını artırma aşamasında size yardımcı olabiliyor. Ayrıca güvenilir bir influencer ile iş birliği yapmak da bu video türü için etkileyici sonuçlar ortaya çıkarabiliyor.
Şirket Videoları: Marka bağlılığı diye bir şey var, bu doğru. Hangimizin vazgeçemediği bir marka ya da hizmet yok ki? Bu bağlılığın en önemli sebepleri arasında ise ürünün ya da hizmetin kaliteli olması ve şirkete duyulan güven var. Üreteceğiniz şirket videolarında kurum kültürünüzü tüketicilerinize daha direkt bir yoldan anlatabilir ve onların güvenini kazanabilirsiniz.
Backstage ve Etkinlik Videoları: Tüketici, sosyal platformlarda paylaşılan eğlenceli videoları seviyor. Bunun yanında yaptığınız ve büyük ses getiren etkinliği nasıl yaptığınızı da merak ediyor. “Kamera arkası” olarak adlandırabileceğimiz bu içerikler de tüketici ile iletişim kurabilmeniz için oldukça yararlı bir içerik türü.
Vlog: Açılımı “video blog” olan vlog, genellikle markaların değil kişilerin kullandığı bir içerik türü. Bir konu hakkında bilgi veren ya da video üreticilerinin yaptıklarını anlattıkları bu video türüne genellikle gezi videolarından hakimsiniz.
Vezir Olmak İçin Dikkat Etmeniz Gerekenler Var
Video içerik, yazılı içerik gibi “Hadi, başlıyoruz!” denilip yapılacak bir iş değil, tahmin ettiğiniz gibi. Öncelikle bir strateji çalışıp bu sayede hedef kitlenin ihtiyaç duyduğu bilgiyi sunabilmek şart. Peki, video content üretirken dikkat edilmesi gereken noktalar neler?
- Bu işe girişmeden önce stratejik bir çalışma yapılması gerektiğini söylemiştik. Örneğin hedef kitlenize hiç uygun olmayan bir tonda, hedef kitlenizin ulaşamayacağı bir influencer ile video içerik üretmek büyük ihtimal hayal kırıklığına uğramanıza neden olabilir.
- Çalışmalarınızı, video içeriğe YouTube, Twitter ya da Facebook gibi sosyal platformların yanı sıra web sitenizde de yer verecek şekilde yapmalısınız. Çünkü açılış sayfalarında videoya yer vermek dönüşüm oranını %80 artırıyor yani tüketici ile aranızdaki iletişimin daha kuvvetli olmasını sağlıyor. Buna artı olarak Cisco, 2020 yılında internet trafiğinin %82’inin videodan sağlanacağını öngörüyor.
- İyi bir iş çıkarmak için profesyonellerle çalışmak şart. İşinde uzman bir ekiple çalışmak kaliteli bir iş çıkarmanıza ve dolayısıyla iletmek istediğiniz mesajın yerine başarılı bir şekilde ulaşmasına yardımcı oluyor.
- Ürettiğiniz içeriklerin sadece sesli bir şekilde dinlendiğinde anlam ifade etmesi size eksi puan getirebilir. Çünkü digiday.com’un yayımladığı araştırmaya göre Facebook kullanıcıların yaklaşık %85’i paylaşılan videoları sessiz bir şekilde izliyor.
- Doğru ve etkili influencer’larla çalışmak hedef kitlenizle sağlıklı bir şekilde iletişim kurmanızı sağlayabilir. Bakınız Google verisi, YouTube’daki 18-34 yaş aralığındaki izleyicilerin favori YouTuber’larının yeni içeriğini izlerken uğraştıkları şeyleri bırakıp sadece video izlediklerini söylüyor.
Kral mı Oldu?
Şimdi onun için “Yeni kral. Yazılı içeriği öldürdü.” gibi şeyler diyorlar, kalbimiz kırılıyor. Çünkü yazılı içerik ve video içerik birbirine düşman değil, tam tersine dost. Yani video içerik yazılı içeriği, yazılı içerik de video içeriği yükseltiyor. Bu iki içerik türü birbirini besliyor. Bunlar aynı ailenin üyeleri, yapmayın yazıktır! Bu düşmanca karşılaştırmaların yerine onları bir araya getirmek daha doğru.
Aile bireylerini karşı karşıya getirmek isteyenlerin karşısında olan Contentus’tan selamlar.