Sıkılmadan önce buraya bakın

shutterstock_229113925

Bakıyorsunuz içerik pazarlaması önerilerine, teknik konuların ardından gelen ipuçlarında hep bir uçarı kaçarı haller, mizahı kullanan zeki metinler verilmiş. Okuyucuyu bilgilendirirken nasıl eğlendiririz, hem gülümsetip hem de nasıl iletilmesi gereken mesajı veririz diye diye iştahımızı kabartırlar. Sonra önümüze döneriz ve konumuzun finans olduğunu hatırlarız. Veya motor yağı. Veya ofis mobilyaları. Sonra da kara düşünceler basar. İçeriği nasıl ilgi çekici hale getireceğiz?

Konu şu ki her içeriğin süper heyecan verici olması gerekmiyor. Hatta bunu yapmaya çalışırken çok defa “fail” statüsüne düşme riski de var. Her konunun ve kitlenin ayrı bir temas noktası, farklı dengeleri var (Bu başlı başına ayrı bir yazının konusu olabilir.) Önemli olan hitap ettiğimiz kitleyi yakalamak, “Bu da neymiş yav?” diyerek içeriğin tamamını okumalarını sağlamak. Sağlamak da nasıl? Aslında en çok B2B’cilerin karşılaştığı bir sorun olsa da motor yağı örneğinde olduğu gibi sayısız sektörde önümüze çıkan bir sorudur: “Sıkıcı” bir sektörün içinden ilgi çekici içerik nasıl üretilir?

Başlığa Bir Tutam Duygu

Efendim duygulara hitap edeceğiz. Kötü niyetimiz yok, sadece yazdığımızı okutmak, öğrenilmesini sağlamak istiyoruz. O zaman ne yapacağız? “2015 Teknoloji Trendleri” demek yerine “Ev İşlerinizi Hızlandıracak 2015 Teknoloji Trendleri” minvalinde doğrudan kişiye hitap edeceğiz. Azıcık empati!

Azıcık Hikayeleştirme

Evet hepimiz hikayeleri severiz. Bu yüzden içerik oluştururken de biraz hikayeleştirme kullanmak hiç fena olmaz. Kuru bilgi vermek yerine hem iletmek istediğiniz mesajı, paylaşmak istediğiniz konuyu yumuşak bir şekilde verebilir hem de karşınızdaki kişinin ilgisini çabucak yakalarsınız.

Mesela “Emlak sektöründe villa dönemi” başlığı mı sizi cezbeder, yoksa “Köpekli ailelerin ev arayışı noktalandı. Nereyi tercih ettiklerini görmek ister misiniz?” gibi bir girişle yazılmış metin mi daha çok ilginizi çeker?

Şimdi Biraz Geçmişe Gidiyorum

Nereden nereye gelmişiz, yüz yıl önce ne planlar yapılmış, hangisi uygulamaya geçmiş, ne derecede geliştirilmiş bunlar hep ilgi çekici şeyler. Misal motor yağı dedik yazının başında (neden dedik biz de bilmiyoruz ama örnek olsun). Bir bakın yıllar yıllar önce neler denenmiş, nasıl aşamalardan geçilmiş, hangi çılgın profesör nasıl başarısız deneyler yapmış. Sene olmuş 2014 ama siz bir 1914’e gidip merakla dolanın. Bulduğunuz hikayeleri, günümüzde geldiği durumla birlikte verin. Bir nevi “nereden nereye”. Siyah beyaz fotoğraflar ve nostalji herkese iyi gelir.