ALS Ice Bucket Challenge

G946-18-301-1_1

Kimilerinin kalbini kırdı, kiminin umrunda olmadı, kimi çok sevdi, kimi çok eğlendi derken ALS Ice Bucket Challenge sokaklarımıza kadar geldi. Dikkat çekmek adına başlatılan ALS Ice Bucket Challenge kampanyası kimsenin aklından çıkmayacak bir farkındalık yaratmayı başardı. Herkes hastalığı biliyor ve bu “Meydan okuma” taktiği içeriklere düşen liste taktiği gibi daha birçok konuda karşımıza çıkacağa benziyor.

Bu tarz işlerde tepki çekmeme şansınız yok. Mutlaka “Başka şeyler dururken bu da ne şimdi?” diye kıyametleri koparanlar olacak ki çoktan oldu. Yermek yaratmaktan her zaman daha kolay. İşin kötüsü dünyada insanların canını yakan çok fazla şey var. Her biri için farkındalık yaratmak imkansız ama yaratıcı bir beyin, doğru strateji ile kendi istediğine çok başarılı bir şekilde dikkati çekebiliyor. Eleştirenler ve canı yananlar, kendileri için de aynısını bekleyen insanlar genel olarak kaybediyorlar. Çünkü ellerindeki fırsatları değerlendirmek yerine konuşmak ve kötülemek hep daha kolay. Hiçbir zaman birinin gelip sizi kurtarmayacağını da unutmamanız gerekiyor. Kötüleyerek dikkat çekmeye çalışmak ise maalesef insanlık tarihinin tamamında var. Belki ALS Ice Bucket Challenge birçok insanın eline geçen fırsatları, sosyal medyayı, özgüveni, doğru stratejiyi fark etmesini sağlayacaktır. Dünya biraz daha güzel bir hal alabilir bu durumda.

Özellikle Türk insanında bulunan “Bizde olsa” ve devamında gelen kelimeler bütünü en az üç gün konuşacak konu çıkarıyor ortaya. Bununla vakit kaybetmek yerine yapılabilecek birçok şey var. Çay koymak da bunlara dahil. Çay için, iyi geliyor.

Artık farkındalık yaratmanın çok kolay olduğunu, doğru bir plan ve fikirle tüm dünyanın dikkatini çekebileceğimizi anlamanın vakti geldi. “Everybody facebook” gibi paylaşımlar üzerine sayfalarca tartışma yerine ALS Ice Bucket Challenge’dan bir şeyler öğrenmeyi tercih etme zamanı geldi.

Naçizane en güzel meydan okuma ise Patrick Stewart’a ait. Kendisi boşuna “Sir” unvanını almamış;